Patron sendikası MESS ile Birleşik Metal-İş, Türk Metal ve Özçelik-İş sendikaları arasındaki toplu iş sözleşmesi görüşmelerinin ilki 7 Ekim günü gerçekleştirildi. Görüşmede MESS adına konuşan Özgür Burak Akkol, kriz koşullarının işçi sendikaları tarafından dikkate alınacağına inandığını söyledi. Akkol’un kriz koşullarında patronları kollama çağrısı, tam da krizin asıl bedelini ödeyen, aydan aya evine daha az ekmek götüren işçilerin hiçe sayıldığının belgesidir. Krizin baş sorumlusu olan patronların, var olan krizin yükünü işçilerin sırtına yükleme inadı daha ilk görüşmede ortaya çıktı.
Bu sözlerin ardından ise Akkol şunları söyledi: “Ülkemizde işverenler tarafından 3 yıllık sözleşmeler talep edilse de dünyada, metal sanayisindeki toplu iş sözleşmeleri 4-5 yıllık yürürlük süreleriyle yapılıyor. Ülkemizde maalesef henüz bu sürelerle sözleşme yapamıyoruz.” İşlerine geldiğinde dünyadaki işçi sınıfı kazanımlarından bihaber olan patronların, işlerine geldiğinde dünyadan örnekler vermeleri şaşırtıcı değil. Metal sektöründe sözleşmelerin 2 yıldan 3 yıla çıkartılması, cebimize giren net zam miktarının azalması anlamına gelmektedir. Patronların hak ettiğimiz zamları eritmek için dünyadan örnekler vermelerine kanmamalıyız. Sözleşmelerin 2 senede bir yapılması bizim için net bir mücadele çizgisi olmalıdır.
Görüşmede söz alan işçi sendikası temsilcilerinin aktardığı gibi, aldığımız maaş ekonomik krizin etkisiyle aydan aya erimekte, cebimize giren paranın markette, pazarda karşılığı her geçen gün düşmektedir. Bizim omuzlarımıza bindirilmeye çalışılan kriz, bizi her gün biraz daha yoksullaştırmaktadır. Bu nedenle patronların kriz diye ağlamalarına mücadele ile cevap vermekten, hakkımız olanın peşinde olmaktan başka bir şansımız yok.
Patronların 3 yıl dayatmasına karşı haydi grev hazırlığına
7 Ekim’de yapılan ilk görüşmenin ardından, 21 Ekim ve 4 Kasım’da üçüncü görüşmeler yapıldı. Görüşmeler her ne kadar henüz sadece idari maddeler üzerinden ilerlese de, basına yansıyan haberlerden MESS patronlarının hem esneklik, hem düşük ücret zammı, hem de 3 yıllık sözleşme konusundaki dayatmalarını sonraki görüşmelerde de sürdürdükleri görünüyor. Sendikalar ise, defalarca 3 yıllık sözleşme kırmızı çizgimiz demiş olmalarına rağmen, MESS patronlarının bu dayatmalarına karşı birkaç cılız basın demecinden başka hiçbir yanıt vermiyorlar.
Eğer şimdiden kırmızı çizgilerimizin altını kalınca çizmezsek, eğer şimdiden MESS patronlarına karşı kendi taleplerimizi sonuna kadar savunacağımızı göstermezsek, patronlar da bu cüretkâr tavırlarını sürdüreceklerdir ve bir noktadan sonrası artık çok geç olabilir. Bu nedenle tüm sendikalar ortaklaşa MESS patronlarını korkutacak, tedirgin edecek adımları atmalıdırlar. Bunlardan birisi, hemen şimdi MESS’in bu cüretkârlığına bir cevap olarak, tüm sendikalar tarafından grev ödeneğinin asgari ücret seviyesine çıkarılması olabilir. Böylelikle hem patronlar, grev kararlılığımız görecek, hem de fabrikalardaki çalışma arkadaşlarımız olası bir greve fikren hazırlanmış olacaklardır.
Bir Cevap Yazın