3 yıllık sözleşme bize ne kaybettirir?

MESS, bu dönem toplu sözleşme görüşmelerinde daha ilk görüşmede 3 yıl yürürlüklü bir sözleşme talebiyle masaya geldi. Aslında bu yeni bir şey değil, metal patronları diğer çeşitli işkollarındaki patronlarla beraber 3 yıllık sözleşme için diretip duruyorlar. MESS’in 3 yıllık sözleşme dayatması hatırlanacağı gibi 2014-2017 toplu sözleşme döneminde sözleşmeye girdi ve metal işçisi için önemli kayıplara neden oldu. Bununla beraber 2015 Mayıs’ında patlayan metal fırtınanın da en nemli nedenlerinden birisiydi ve tam da bu nedenle yani metal fırtına sayesinde geçen toplu sözleşme döneminde patronlar 3 yıllık sözleşme heveslerinden geri adım atmak zorunda kaldılar. Ama şimdi yeniden 3 yılı dayatacaklarını açıkça beyan ediyorlar.

Peki biz niye 3 yıllık sözleşmeye karşı olmalıyız, 3 yıl yürürlüklü sözleşme bize ne kaybettirir? Bildiğiniz gibi, toplu sözleşme görüşmelerinde alınan en yüksek zam ilk 6 aylık dönem için alınır, diğer dönemler genelde ya enflasyon kadar olur ya da enflasyon +1 veya 2 puan kadar. Yürürlük 2 yıldan 3 yıla çıktığında, alacağımız ilk 6 ay zammı bir yıl gecikmiş oluyor, bu durumda fiilen aslında her iki sözleşme döneminde bir sözleşme kaybediyoruz. Yani 6 yılda 3 sözleşme olacağına iki sözleşme oluyor bu da ücretlerimizi iyileştirmek için sahip olduğumuz bir imkânın ortadan kalkması demek.

Geçen sözleşme döneminden bir örnek vermek gerekirse şöyle düşünelim, eğer geçen dönem sözleşme 2 yıllık değil de 3 yıl olsaydı, şu anda biz halen daha sözleşmenin yürürlük süresinin içinde olacaktık. Eylül 2019 itibariyle muhtemelen enflasyon kadar bir zam alacaktık yani yüzde 6,05. Şu anda bu dönem için yüzde 24 ile yüzde 34 gibi teklifler verildi, eğer bu dönem yüzde 6,05 zam alınsaydı buna razı olur muydunuz? Tabii ki, kimse buna razı olmaz, buna razı olmuyorsak, 3 yıllık sözleşmeye de kesinlikle razı olunmamalıdır. Üstelik bu sadece bir dönemlik kayıp, yukarıda da değimiz gibi 3 yıl demek her iki sözleşme döneminde bir sözleşme zammını kaybetmek demektir. Bu nedenle 3 yıl, kırmızı çizgimiz olmalıdır ve bu çizgiyi hiçbir sendikanın esnetmesine izin veremeyiz.