Çimsataş’ta mücadele sürüyor

MESS ile sendikalar arasında yapılan grup toplu iş sözleşmesi sonrası sözleşmenin gerçek enflasyon ve asgari ücret zammı karşısında oldukça yetersiz olduğunu söyleyerek üretimden gelen gücünü kullanan Çimsataş işçilerinin mücadelesi sürüyor.

Sendikaların zafer olarak duyurduğu ve yaklaşık 40 bin işçinin asgari ücretin altında kaldığı sözleşme sonrası Çimsataş işçileri insanca yaşayacak bir ücret ve ek protokol imzalanması için 12 Ocak tarihinde üretimi durdurma eylemi yapmıştı. Patronun talebi doğrultusunda kaymakam ve kolluk kuvvetleri işçileri fabrikadan çıkardılar. Bununla da yetinmeyen patron greve çıkan ve aralarında sendika temsilcisinin de bulunduğu 12 işçiyi işten attı.

İşçiler Birleşik Metal–İş (BMİS) sendikasına üye olsalar da sözleşme imzalandıktan sonra BMİS yönetimi yaptığı açıklama ile işçilerin mücadelesinin yanında olmadığını ve imzalanan sözleşmenin bir zafer olduğunu duyurdu. “Sözleşme MESS üyesi tüm işletmeleri kapsar ve buradaki işçilerin tamamı için imzalanır. Sektörel ve işletmeler özelindeki farklılıklar taleplerin ortaklaştırılmasını güçleştirir ve mücadele dinamizmine etki eder.” açıklaması yapan BMİS, sözleşmenin her sürecinde işçilerle birlikte hareket ettiğini vurguladı. Ancak, grev kararının alındığı BMİS Merkez Temsilciler Kurulu toplantısında işçilerin taslağın revize edilmesi gerektiğine dair taleplerine kulak tıkandığı ortada. Ayrıca, BMİS yönetimi, daha önceki sözleşmelerde Merkez Temsilciler Kurulu onayı olmadan bir sözleşme imzalamazken, bu TİS sürecinde imza işçiler ve temsilcilerden habersiz şekilde, bir gece yarısı atıldı.

Her ne kadar işçilerin talepleri doğrultusunda süreci ilerlettiğini ilan etse de BMİS’in yaptığı açıklama işçilerden daha çok patronların hoşuna gitmiş olacak ki, daha önce işçilere tehdit mesajları atan Çimsataş patronu bu açıklamayı işçilere göndererek sendikanın sözcülüğüne dahi soyunmuş durumda.

Öte yandan grup toplu iş sözleşmelerinin işçilerin çıkarlarına uygun olmadığını vurgulayan ve aslında geldiği gelenekte grup toplu iş sözleşmelerine karşı mücadelelerin olduğu BMİS yönetiminin bugün böyle yapılan bir sözleşmenin ‘zorluklarına’ sığınıp, sözleşmeyi bir zafer olarak sunması düşündürücüdür. Sendika, işçilerin taleplerini gerçekleştirmek için makul olmayan ve daha çok patronlara yarayan grup toplu sözleşmelerine karşı fabrika komitelerinin talepleri doğrultusunda bir mücadele örgütlemesi gerekirken, mevcut sözleşmeyi zafer olarak sunmanın ve hakları için mücadele eden işçileri düşmanlaştırmanın derdine düşmüş durumda. Madem sektörel ve işletmeler arasında olan farklılık farklı talepleri doğruyor, o zaman Çimsataş işçilerinin mücadelesi neden bir suç sayılıyor?Oysa patrona ve kolluk kuvvetlerine karşı en temel hakları için mücadele eden Çimsataş işçilerinin talepleri yalnızca kendileri için değil bütün metal işçileri için geçerliliğini koruyor. Her ne kadar matematik oyunları ile büyük bir zafer kazanıldığı ilan edilse de gerçeği herkes görüyor: patronlar kârlarına kâr katarken işçiler her gün daha da yoksullaşıyor.

Çimsataş mücadelesinin sonuçları henüz belli değil, temsilciler ile patronlar arasında yapılacak görüşme sonlandı ancak yine de bir belirsizlik mevcut. Grevin kaderi Pazartesi günü belli olacak. Yine de sonuç ne olursa olsun Çimsataş mücadelesi bugün ve yarın ne yapılması gerektiğini bizlere gösteriyor. İşçiler işyerlerinde bir araya gelerek kendi meşru talepleri için örgütlenmeli ve mücadeleyi büyütmeli. Patronlara, kolluk kuvvetlerine karşı ve sendikalarda işçi demokrasisi temelli bir işleyiş için zafer, işçilerin birlikte yürüteceği mücadele ile mümkün.

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

WordPress.com'da Blog Oluşturun.

Yukarı ↑

%d blogcu bunu beğendi: