7 Ocak’da üç metal sendikası bir araya gelerek bir basın toplantısı yaptı; orada birlikte mücadele vurgusu yaptılar. Bu önemlidir tabi ama yeterli değildir. Sadece başkanların değil, hangi sendikaya üye olursa olsun, hangi fabrikada çalışırsa çalışsın tüm metal işçilerinin birlikte hareket etmesi gerekir, kazanmak için tek yol budur.
Ancak bunu sağlamanın yolu üç sendikanın bir ortak eylem takvimi belirlemesidir. Ortak grev kararı almasıdır. Üyelerini ortak eylemlerde bir araya getirmesidir.
Beraberce Greve Çıkalım, Grev Yasağını Beraberce Tanımayalım
Basın toplantısında üç sendika başkanı da bundan sonra ortak mücadele sürdürüleceğini, ortak eylemler yapılacağını açıkladılar. ŞİMDİ SIRA GREV KARARINI BERABERCE AÇIKLAMAKTA. Eğer 3 sendika aynı tarihte grev kararı alırsa, MESS’in masada istediğimiz her şeyi vermekten başka çaresi kalmaz.
GREV YASAĞINI TANIMAZSAK NE OLUR?
Grev yasağını tanımazsak ne olur sorusu, haklı olarak hepimizin kafasında. Ne olur peki? Tarih yazarız, taleplerimizi kazanırız. Onun dışında da hiçbir şey olmaz. Daha önce 2015’de, ardından EMİS toplu sözleşmesinde Birleşik Metal İş grev yasağını tanımayacağını açıkladı ve metal işçileri, anlaşma sağlanana kadar üretim yapmadılar. Bunun sonucunda patronlar, karşımıza daha iyi tekliflerle gelerek zammı yükseltmek zorunda kaldılar. Elbette ki, patronlar bizleri korkutmaya çalışacak, tehditler savuracak ama bunlara karşı koymanın en temel yolu birlikte durmaktır.
MESS PATRONU GREV YASAĞI İLE TEHDİT ETTİ, BİZ DE GREV YASAĞINI TANIMAYACAĞIMIZI HAYKIRARAK CEVAP VERELİM
Ne yapacaklar, binlerce, on binlerce hatta yüzbinlerce metal işçisini işten mi çıkaracaklar. 2015 Mayısında metal fırtına sırasında 10 binlerce metal işçisi, Oyak Renault gibi, Tofaş gibi fabrikalarda hem de sözleşme dönemi olmamasına rağmen, günlerce üretimi durdurdu. O sürede kimseyi de işten çıkaramadılar. Bizler de hep beraber durursak kazanırız. Yeter ki, birliğimizi bozmayalım. Metal fırtına sırasında, Renault’daki işçilerin uyguladığı, turnike nöbeti adından güzel bir uygulama vardı. En son servis gelen kadar bekleyeyip, vardiyaya herkes birlikte girip, birlikte çıkıyordu. Bizler de bugünden itibaren benzer bir uygulamayı hep beraber yapalım, MESS patronlarına kararlılığımızı gösterelim.
PATRONLAR ZARAR ETMİYOR, SIRTIMIZDAN KÂRLÂRINA KÂR KATIYORLAR
MESS Genel Sekreteri çıkmış televizyonlarda işlerin kötü olduğunu anlatıyor. Yalan üzerine, yalan söylüyor. O kadar açgözlü olmuşlar ki, işçinin üç kuruşunda gözleri var bunların.
Kendileri Borsaya veriyorlar tüm finansal bilgilerini, oradan bakalım. TOFAŞ’ın sırf 2019’un ilk 9 ayındaki net dönem karı yani 30 Eylül 2019’a kadarki, vergiler dahil tüm masraflar düştükten sonraki kârı tam, 1 milyar 31 milyon 147 bin TL. Biz bu rakamın küsuratını bile hayal edemeyiz. Bu rakamı 6000 işçiye bölsek, işçi başına toplamda 171 bin 857 TL eder, 9 aya böldüğümüzde de ayda 19 095 TL. Yani şu anki maaşlarımıza ek olarak her ay ekstra 19 000 TL alsak, yine de kar ediyor olacaklar. Bizim istediğimiz ise bunun çok çok azı. Bu nedenle bize kimse kriz var, işler kötü demesin. Bu 2019’daki rakamlar, işlerin en kötü olduğunu söylediğiniz dönemde elde ettiğiniz karlarınız. Ali Koç ve ortakları, daha fazla kazansın diye, lüks yaşamlarına devam edebilsinler diye, bizleri daha azına razı edemezsiniz.
MESS Genel Sekreteri çıkmış televizyonlara diyor ki, yok ücretlere zam yaparlarsa diğer ülkelerle rekabet edemezmişiz. Madem rekabet için tasarruf etmek istiyorsun, karlardan tasarruf et, orada yeterince kaynak var.
FORD’da da durum aynı. Ford Otosan’ın 2019’un ilk 9 ayındaki toplam karı, 1.342.707.000 TL. Bunu 8000 işçiye bölsek, kişi başına 166.053 TL eder.
GREV FONU ASGARİ ÜCRET DÜZEYİNE ÇEKİLSİN
MESS yayınladığı bildiride, yüzde 8’lik zam oranı önerileri ile uzlaşma için adım attıklarını söylemişler. Bu küstahlıktır, bizimle dalga geçmektir. Biz de ancak onlara grev kararlılığımızı gösterirsek, aynı sertlikte cevap vermiş oluruz.
Birçok arkadaşımızın ücreti asgari ücretin altında kalmış durumda, bu verdikleri yüzde 8’i eklesek bile ücreti asgari ücretin altında kalmış olacak olan arkadaşlarımız var. Herhalde bizim gerçekten greve çıkacağımıza inanmıyorlar ki, rahatlıkla böyle açıklamalar yapabiliyor, karşımıza böyle taleplerle gelebiliyorlar. Buna verilebilecek en net cevap, greve çıkmaya hazır olduğumuzu göstermek için, grev ödeneğinin, asgari ücret seviyesine çıkarıldığını duyurmak olur. Ondan sonrasını, MESS düşünsün. Açıklamalarında, MESS demiş ki, yılda 2 milyon araç, 30 milyon beyaz eşya, 40 milyon ton ham çelik üretecekmiş. Onları MESS genel sekreteri fabrikaya girip üretmeyecek, biz üreteceğiz. Hem bize hastalanma, sakatlanma pahasına daha fazlasını ürettirmeye çalışacaksınız, hem de hakkımız olanı bile vermek istemeyeceksiniz. Eğer hakkımız olanı vermezseniz, buyrun kendiniz girin fabrikaya, yapın o üretimi. İşçiler olmadan, 1 gün bile dayanamazlar. Yeter ki, biz onlara gerçekten kararlı olduğumuzu gösterebilelim.
Sendika aidatlarının aslında zaten temel amacı da budur. Grev durumunda, grev ödeneği olarak kullanmak içindir o aidatlar, onlar bizim birbirimizle dayanışmamızdır. Aidatlar otel, tesis kurmak için değil, grevde birbirimizle dayanışabilmemiz içindir. Sendikaların hepsinin kasalarında, MESS kapsamındaki tüm işçilere aylarca asgari ücret verebilecek kadar imkan vardır. Grevi sürdürüp, MESS’e bir ders verebilmenin temel yollarından birisi budur.
Nasıl Kazanırız?
- Bir şekilde, hepimiz farklı fabrikalarda çalışıyoruz, farklı sendikalara üye olmuşuz ama aslında YOK BİRBİRİMİZDEN FARKIMIZ, HEPİMİZ METAL İŞÇİSİYİZ. Ancak hepimiz birlik olursak, kazanırız,
- Tüm sendikalar aynı tarihe grev kararı alırsa,
- Sendikalar birlikte, grev ödeneğini, asgari ücret seviyesine çıkarırsa,
- Sendikalar şimdiden, grev yasaklanırsa, grev yasağını tanımayacaklarını duyurursa,
- Tüm sendikaların tüm işyerlerinde ortak bir eylem takvimini duyurursak,
- Bugünden itibaren tüm fabrikalarda, vardiyalara topluca beraber girip, beraber çıkarak, MESS’e ve patronlara kararlılığımızı gösterirsek.
Bir Cevap Yazın